Malta’nın ne kadar küçük bir ülke olduğundan bilmem kaç yazıda hali hazırda bahsettim. Yüz ölçümü 237 km² ve nüfusu 400 küsür binlerde. Kafanızda biraz daha şekillenebilmesi için şöyle bir örnek vereyim; İstanbul’un Beykoz ilçesinden bile daha küçük!
Haliyle, ülke bu kadar küçük olduğu için pek fazla trafik ya da ulaşım sorunu beklentisi oluşmuyor. Beklenti oluşmuyor çünkü insanın aklına bile gelmiyor. Bazılarımız abartıp “aman yürürüm şurdan şuraya n’olcak” bile diyor fakat gerçek hayatta işler öyle yürümüyor maalesef.
Bi’ kere Malta’da toplu ulaşım seçeneği olarak sadece otobüsler var. Çok değil, 2011 yılına kadar dokunsanız dökülecek gibi duran (ama Maltalıların hala unutamadığı), artık antika kategorisine girmiş, aşağıda bir fotoğrafını görebileceğiniz otobüslerden kullanılıyormuş.
2011 yılında, eski hükümetin sivri zekalı bir vekili çıkmış ve “bu otobüsler adanın şanına yakışmıyor” deyip İngiliz Arriva şirketiyle anlaşmış. Anlaştığı yetmemiş dar sokaklı minyatür ülkeye aşağıda bir örneğini görebileceğiniz körüklü otobüslerden getirtmiş. Artık kendisi gerçekten adanın şanını mı düşündü yoksa cebine giren milyonları mı, orasını karıştırmıyoruz.
Bu otobüsler ilk bakışta adanın toplu taşımasına yardım edecek gibi duruyor olsa da aslında adaya trafikte kalabalık ve yavaşlıktan başka bir şey getirmemiş. Öyle ki bazı kavşakların darlığı sebebiyle otobüs dönmesi gereken sokağa dönemiyor ve öylece bekliyor. Arkasına dizilmiş yüzlerce araba da kornalarını öttürünce eğlence başlıyor.
Bu vekil itirazlara hiç kulak asmadı, ta ki körüklü otobüslerin 2’si içinde yolcu varken yanana kadar. Teknik bi arızası olduğu anlaşılan bu körüklü otobüsler apar topar trafikten kaldırılp yerine yukarıdaki kadar eski olmayan ama yine de 1970’lerde kalma otobüsler getirildi.
Ada’da yaşan hiç kimse Arriva’nın servisinden memnun değildi zira saat başı 4 otobüs gelmesi gereken yere sadece 1 otobüs geliyordu, şöförlerin hepsi birbirinden kabaydı ve en komiklerinden biri, Malta’da yaşamayan turistler otobüsleri kullanabilmek için Malta’da yaşayanlaras göre 2 kat fazla para ödemek zorunda kalıyordu.
2014 Ocak ayında yeni hükümet Arriva’yla olan anlaşmayı bozdu ve ulaşım işini kendileri üstlendiler. Servis konusunda pek bi değişiklik olmadı ama en azındasn Maltalı olan ve olmayan herkesin aynı ücreti ödemesini sağladılar.
1 sene sonra, yani 2015 Ocak ayında hükümet bu kez Autobuses Urbanos de León isimli İspanyol otobüs firmasıyla anlaştı ve ulaşım işini onlara devretti.
Kendileri geleli henüz 2 ay oldu ama kullananlardan ve hükümet karşıtı olan gazetelerden bi şikayet okumadım haklarında. Tabii ki karar vermek için çok erken, en az 1 sene sonra görülecek iyi olup olmadıkları ama otobüs filosunu iki katına çıkarıp seferleri sıklaştırmak ve zamanında duraklarda olmak gibi vaadleri var şimdilik. Umarım yerine getirirler de hepimiz rahat bir nefes alırız.
Bu arada, toplu taşıma fiyatlarından da bahsettiğim Malta’da Yasam Maliyeti isimli yazımı okudunuz mu? Gerekli bir sürü bilgi vermiştim orda da. : )
Yazdığınız konular ve yazı dilinizi çok beğendim. Türkçe olması ve bir turist değil de orda yaşayan bir türk tarafından yazılmış olması ayrıca güzel.. Malta hakkında bilgi sahibi olmak isteyecekler için güzel bir kaynak olmuş, takipteyim..
Merhaba. 6 günlüğüne Maltaya gidiyoruz gezme amaçlı hem de çokça yüzme, eğlenme. Daha önceki yazıları okudum, St. Julians en uygunu galiba. Peki Gozo’da bir iki gün kalmayı önerir misiniz? Yoksa günü birlik gidip gelmek mi en doğrusu? Gozo’da gece eğlence var mı?
Teşekkürler