Oturma ve çalışma izni almakla ilgili son yazımı 2018 yılında yayınlamışım. O günden bugüne sadece süreç değil, benim çalıştığım şirket ve sektör de değişti. Çok şanlıyım ki şu an çalıştığım şirkette avukatlık, muhasebe, şirket açmak, denetim vs. gibi hizmetlerin yanında, hem Avrupa vatandaşı hem de Avrupa vatandaşı olmayanlar için “residency” hizmeti de veriliyor. Ben de bunu fırsata çevirip iş arkadaşlarımdan öğrendiklerimi kendi deneyimlediklerimle birleştirip detaylı bir Malta’da çalışma ve oturma izni alma rehberi hazırlamaya çalışacağım.
Malta’ya taşınmak, orada yaşamak istiyorum, nereden başlamalıyım?
Daha önceki yazılarımda da hep bahsettiğim gibi, eğer buraya öğrenci olarak değil de, temelli yaşamak için gelmek istiyorsanız, ilk yapmanız gereken şey iş bulmak. Yazının ana fikri olan “çalışma” izni için her şeyden önce bir iş bulmanız gerekiyor ki iş vereniniz aracılığıyla bu izine başvurabilesiniz. Malta’da nasıl iş bulunacağına dair daha önce bir yazı yazmıştım, daha detaylı bilgi için buraya tıklayarak onu da okumanızı tavsiye ederim.
Peki bu izni almak için iş bulmak dışında başka seçeneğimiz yok mu?
Ben yıllarca yok sanıyordum, ama varmış. Kendi şirketinizi açmak.
Malta’da şirket açmanın sadece vergi konusunda değil, oturma ve çalışma izni alma konusunda avantajları var. Şöyle ki; eğer kendi şirketinizi açmak ve yatırımlarınızı Malta’da yapmak isterseniz, hem ortalama %30 daha az vergi ödeme avantajından yararlanmış olur hem de açacağınız şirket üzerinden kendinizi çalışan olarak gösterebilirseniz eğer oturma/çalışma iznine başvurabilir ve Malta’ya gelebilirsiniz.
Malta’da şirket açmak için gereken minimum yatırım miktarı vs, gibi konulara bu yazının ana fikri olmadığı için değinmeyeceğim fakat olası bir kafa karışıklığının önüne geçmek için belirtmeliyim ki, açacağınız şirketin sermayesinin, alacağınız izine herhangi bir olumlu ya da olumsuz katkısı olmayacaktır. Yani “çok büyük bir şirket açmak istemiyorum, kendi yağımda kavrulayım yeter” diyorsanız bile, bunun sizin sürecinize olumlu ya da olumsuz herhangi bir etkisi olmayacaktır.
Bu noktada aklınızda bulundurmanız gereken en önemli mesele, sadece şirket açtığınız için Malta hükümeti oturma ve çalışma iznini size vermeyi garanti etmiyor. Yatırım miktarınız ne olursa olsun gerekli formaliteleri ve süreci tamamlamanız gerekiyor. Süreç sonunda izni alabilirsiniz de, alamayabilirsiniz de.
Ayrıca diğer önemli bir nokta da, Malta’da çalışma izniyle yaşayan herkes gibi (single ya da KEI – bunun detaylarına aşağıda değineceğim), çalıştığınız şirketle ilişiğiniz kesildiği an ya da self-employed durumunda, şirketinizi kapattığınız an çalışma ve oturma izniniz geçersiz duruma düşüyor ve ülkeyi belli bir süre içinde terk etmeniz gerekiyor. Yani eğer buraya iş bularak geldiyseniz, izniniz o iş yerine bağlı olarak veriliyor ve işten ayrıldığınız an verilen haklar elinizden alınmış oluyor. Şirket açarak geldiyseniz de, siz açtığınız şirketin çalışanı olacağınız için, izniniz yine iş yerinize (yani kendi şirketinize) bağlı olarak veriliyor ve bir kaç yıl sonra şirketi kapatma kararı alırsanız eğer, şirketinizle birlikte izinleriniz de geçersiz hale geliyor.
Kendimden örnek vermek gerekirse, ben Maltada bulunduğum 9 yılın 8 yılını aynı şirkette çalışarak geçirdiğim için izinlerim sorunsuz şekilde her yıl yenilendi. Eski şirketimden ayrılıp yeni bir şirkette çalışmaya başlayınca da sanki 8 yıldır burada yaşamamışım gibi, dün Malta’ya gelenlerle aynı süreçten ve formalitelerden geçmek zorunda kaldım. Belirlenen süre içerisinde iş bulamamış olsaydım da ülkeyi terk etmemi isteyeceklerdi ama neyse ki tam zamanında iş bulduğum için buna gerek kalmadı.
Bu durum biraz can sıkıcı ama eğer benim gibi sık sık iş değiştirmeyen biriyseniz sizi zaten çok etkilemeyecektir.
Gelelim Single Permit ve Key Employee Initiative (KEI) olayına.
Yıllar önce Malta’ya taşındığınızda önce çalışma izni sonra da oturma izni almanız gerekirdi ve bu ikisinin süreci farklı işlerdi. Bir kaç yıl evvel (yanılmıyorsam 5 yıl oldu) AB buna bir düzenleme getirdi ve iki izini birleştirip adına “single permit” dedi.
Daha önce iki süreç için topladığınız belgeleri şimdi tek seferde toplayıp ikisi için aynı anda başvurmuş oluyorsunuz. Bu değişikliğin iyi yanları olduğu gibi kötü yanları da var ve bizi etkileyen en önemli kötü yani bekleme süresinin 20-24 haftaya kadar uzaması… Yazının başlığındaki “uzun yol”dan kastım tam olarak bu bekleme süresi oluyor -ki gerçekten sürecin en stressli kısmı burası-.
İnsanlar o kadar uzun süre bekledi, o kadar çok şikayet ettiler ki, Identity Malta (izin başvurularını değerlendirmekle görevli kurum) buna çözüm olarak Key Employee Initiative (KEI) denilen yeni bir başvuru seçeneği başlattı.
Dediler ki; eğer senelik minimum 30 bin Euro kazanacaksanız ve başvurduğunuz iş için gerekli eğitime / deneyime sahipseniz KEI üzerinden izine başvurabilirsiniz ve biz de sizin süreci hızlandırırız.
Yani Single Permit ve KEI için istenilen belgeler hemen hemen aynı olsa bile, KEI için bekleme süresi Single Permit’e kıyasla çok çok daha kısa. (5 iş günü diyorlar ama bunun da 3-4 haftaya kadar uzadığı olabiliyor)
Bu durumda Malta’da şirket açmayı planlayanlara benim tavsiyem tabii ki kendilerine senelik minimum 30 bin Euro maaş vermeleri olur ki bekleme süresi azalsın.
Gelelim yazının başında değindiğim yeni işime.
Eğer Malta’da şirket açmak ve bu şirket üzerinden çalışma iznine başvurmak gibi bir düşünceniz varsa ya da iş buldunuz ama izine nasıl başvuracağınız konusunda hiçbir fikriniz yok ve çalışacağınız şirket de size yardımcı olmuyorsa CT Audit olarak biz size yardımcı olabiliriz.
Benimle [email protected] mail adresimden ya da +356 9935 3151 telefon numaramdan WhatsApp ile iletişime geçebilirsiniz.